THE BOW- HWAL-YAY



Sessizliğin, durgunluğun yönetmeni Kim-Ki Duk'un 12.filmi notuyla gösterilen 2005 yapımı filmi, Hwal.

Benim izlediğim 3. Kim-Ki Duk filmi.

Bana bir şiir izliyormuşum gibi gelen, Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring ve Kim-Ki Duk'la çarpıcı bir şekilde tanışmamı sağlayan ,Bin-jip ya da 3-ıron 'ı da izlemiştim. Onları da yazacağım sine depo'ya.

Hwal'ı izledikten sonra da aklımda kalan en net şey, ' sen suuus, gözlerin konuşsun'du. Bu Kim Ki-Duk'un tarzı, evet. Az lafla çok şey anlatma becerisi.Sessiz kalarak derinliği algılamamız için bize fırsat tanımak.

Önce kes- yapıştır yaparak filmin özetini verelim:,Altmış yaşlarında bir adam, on altı yaşında güzel bir kızla birlikte bir balıkçı teknesinde yaşar. Kız on yedi yaşına girdiğinde evleneceklerdir. Yaşlı adam, teknesini kıza kur yapmaktan vazgeçmeyen balıkçılara kiralayarak geçimini sağlar. Bu adamları kızdan uzak tutmak için ise, aynı zamanda geleceği tahmin etmek için kullandığı bir yaydan yararlanır. Başka bir balıkçının genç oğlu, kızla yakınlaşınca, dengeler bozulur ve kız, kendini yaşlı adamın tutsağı olarak görmeye başlar. Kızın davranışlarındaki değişiklik, yaşlı adamın sertleşmesine yol açar; genç adam dönüp kızı götürmek istediğinde ise aralarındaki gerilim doruğa ulaşır.



Şimdi benim çıkarımlarıma gelelim. Bir kere film boyunca yönetmen bize karar vermekte aceleci olmamak gerektiğini, tıpkı vuslata ermeyi bekleyen, sabırla ve sevgiyle 6 yaşından beri baktığı, büyüttüğü, tutkuyla bağlandığı kıza kavuşmayı bekleyen yaşlı adam gibi sabretmemiz gerektiğini gösteriyor. Yaşlı adamı sapık olarak yargılamakla, tutkulu bir aşık olarak yargılamak arasında;küçük kızı masum bir kız olarak yargılamakla, fettan bir ergen olarak yargılamak arasında; delikanlıyı kızı kurtarmaya gelen bir kahraman olarak yargılamakla, aşkın derinliğini asla anlayamayacak bir öküz olarak yargılamak arasında gidip geldim film boyunca. Sevginin emek mi olduğunu, vazgeçmeyi bilmek mi olduğunu düşündüm. Söz konusu edilen yaşlı adam- genç kız ilişkisinin, erkekliğinin son deminde bir erkeğin kadın üzerinde kurduğu şöven bir sahiplenme mi, yoksa gerçekten aşk mı olduğunu anlamaya çalıştım. En ilkel silah olan ok'un bu filmde olanca ilkelliğiyle erkekliğin silahı mı olduğunu, yoksa erkeğin sadece kadınını korumak için kullandığı yardımsever bir alet mi olduğunu düşündüm durdum. Yay'ın, gerilimden kurtulmak için güzel notalarla insanı sakinleştiren bir müzik aleti mi olduğunu, yoksa bizzat gerilimi tetikleyen ve mülkiyet savaşlarını başlatan kadın bedeni mi olduğunu sorguladım.
Bir sonuca varamadım, varmam da gerekmez diye düşündüm. Bunları sorgulaman bile yeter. Buralara taşıması bile bu filmin insanı, güzel...

Kim -Ki duk bir sinema sanatçısı. En net kararım budur.

Filmde söze dayanmadan oyunculuklarını konuşturanlar; genç kız rolünde Yeo-reum Han ; yaşlı adam rolünde Seong-hwang Jeon; delikanlı rolünde Si-jeok Seo .


Bir de, müzik aletine dönüşüp, büyük bir uyum içinde tatlı ezgiler çıkaran ok ve yay birlikteliğinin müzikleri, Eun il kang
Hwal - The Bow
Yükleyen hakaider

2 yorum:

  EKMEKÇİKIZ

28 Kasım 2008 23:11

En son Filmekimi'nde gösterilen filmi pek tutulmadı, sanki. Kendini tekrarlamış, filan tarzı eleştiriler okudum.

Bu "Yay"ı, TV de izlemiştim, yarısından yakalayarak. Sevmiştim.
Yine de son tahlilde benim favorim "Boş Ev"dir.

Ve haklısın; bu adam sinema diliyle anlatmayı seviyor.:))

  depo

29 Kasım 2008 10:03

ekmekçikız, bu filmini zayıf bulduklarını söyleyen çok. daha mistik, daha fantastik falan. ama karakterlerin yapısını, özellikle kızın yapısını, masumiyetten çıkıp bencilleşmesini, ardından vefayı öğrenmesini falan sanki daha güzel anlatmış ki-duk bu filmde.
'boş ev'i ben de çok beğeniyorum. ama orada hikaye alıp götürüyor insanı da, burada karakterler gibi...