IN THE MOOD FOR LOVE - AŞK ZAMANI


Anlatılan aşk...
Sinemada defalarca ele alınmış bir konu.
Bu film de bir aşk filmi işte,ama anlatan Wong Kar Wai , deyip bu filmi tanıtmayı burada kesebilirim de aslında.
Yeter bence.
Ama yine de egomu konuşturup utanmadan kendi cümlelerimle anlatmaya çalışacağım bu güzel, etkileyici, kırık, buruk aşk filmini.

2000 yılı yapımı, orjinal adı Fa yeung nin wa, olan ,'İn the Mood For Love' filmi, bizde de ' Aşk Zamanı ' ismiyle gösterilmiş.

Konusu, kısaca şöyle anlatılabilir: Zaman 1960'lardır. Mekan, Hong- Kong...Bir tür apartman-pansiyon sayabileceğimiz bir binaya, kısa zaman aralıklarıyla taşınan Bay Chow ve Bayan Chan eşleri sık sık seyahatte olan iki yalnız, güzel insandır. Bu yalnızlık onları bir araya getirir. Bu arada işte , film boyunca izleyicinin kalıbını basacağı, ama karakterlerin ağzından kesin bir şekilde dökülen kelimelerle asla somutlaşmayan, en sonunda da bir duvardaki deliğe fısıldanıp üzeri kapatılan bir sır olarak aşk, başrol oyuncusu olarak sahneye çıkar.
Bu kadar, gerçekten bu kadar.
Ama bir başrol oyuncusu olarak aşk, film boyunca tüm ödülleri toplayacak kadar güzeldir.
Yağan yağmurda, film boyunca bir ritüele dönüşen muhteşem keman ezgisinde yürüyen iki insanın yanyana, ama dokunmasız birlikteliğinde, duvardaki saatte, salınan sigara dumanında, her yerde, aşkın somutlaşmış sahne alışlarını izleriz.

Aşk bazen tüm diğer rolleri çalar. Bu filmde olduğu gibi...
Zerafet, sadakat, erdem...Aşkın bu hallere nasıl da yakıştığı. Aşkın zaten böyle olduğu üzerine bir film de diyebiliriz.

Başrollerde, Bayan Chan olarak Maggie Cheung ve Bay Chow olarak Tony Leung Chiu Wai 'ı izliyoruz, ikisi de çok güzeller ve başarılılar. Beni çok etkileyen müzik konusunda araştırma yaparken de bir sürprizle karşılaştım. Filmin müziklerini düzenleyen Michael Galasso, iki başarılı Türk filminin de müziklerini düzenlemiş: Biri Derviş Zaim'in Çamur' u, diğeri de, Yeşim Ustaoğlu'nun çok çok beğendiğim Bulutları Beklerken'i. İlginç oldu bununla karşılaşmam kendi adıma, yazayım dedim.


Film ,Slowmotion görüntülerle ve çok etkili müzik kullanımıyla da duyguyu pekiştiriyor, adeta kendi aşık hallerimizde yaşadığımız iç kabarmasından patlamaya varacağını sandığımız bir coşma hali yaratıyor insanda.


Az diyalog, bol görüntülü bir film. Ama ne görüntü? Mekan, kostüm, ışık kullanımı tüm diğer yukarıda yazdığım aşk atmosferini sonuna kadar destekleyen bir başarıyla kullanılıyor filmde. Ve tabii yönetmenin o görüntüyü aktarırken kullandığı kendi sinema dili. Çok da haddimi aşmadan şu gördüğümü aktarmak istiyorum buraya. Wong Kar Wai, görüntüsünü çerçevelemeyi seviyor . Her görüntü bir çerçevede değil midir? demeyin. Gerçekten dikdörtgen çerçeveler var filmde. Bir kolona sırtını vermiş kadının arkadan yarı görüntüsü ve onun önünde duran adamın yarı görüntüsüyle çekilmiş bir fotoğrafı arkalarındaki dikdörtgen kapıyla çerçevelemiş mesela; aynadan görünen odayı,odadaki yatağı, yataktaki kadını, aynanın dikdörtgen çerçevesini vurgulayarak çerçevelemiş ya da. Dikdörtgen... Dikdörtgen çerçeveler içinde sunuyor gördüklerini ve görmemizi istediklerini sanki.



Bir de, bu bir his sadece, bir seziş belki, ama nedense bu filmi izlerken şu fikir oluştu: Sanki Çağan Irmak Wong Kar Wai'in anlatım dilini seviyor gibi.
Belki vintage ortam, belki slowmotionların kullanımı, belki kamera kullanımı, belki müziğin kullanımı, ne bileyim? Bunu ifade edecek kavram donanımım yok. Ama bu izlenim oluştu bende .

Bir de küçük bir not daha. Wong Kar Wai, daha sonra bu filmin devamı niteliğinde olan '2046' filmini çekmiş. Onu da izledim, ama nedense bu filmin yarattığı duyguyu yaratmadı bende. Belki bir daha izlemek gerekir o filmi de hakkınca değerlendirebilmek için.

Neyse, filmimiz yazdıklarımdan da anlaşıldığı üzere benden tam puan almış bir filmdir. Gözatmak isterseniz de, şöyledir;

5 yorum:

  ruhdagı

2 Mart 2009 20:45

Birine bir şey olur diye evimde 2 adet Dvd si bulunan yegane filmdir. Orjinal dilinde sayısız kez izlediğimden Çince'ye kulak aşinalığı oluşturup konuşmama bir adım kalmıştı.
Ayrıca, Tony Leung ve Maggie Cheung ikilisini Hero'da buluşturmaları o filmide fevkaladenin fevkinde kılmıştır :)

Selamlar.

  depo

3 Mart 2009 18:39

ruhdağı, öyle iç titreten bir film ki, üzerine titremeyi hakediyor gerçekten. dur ben de bende ki dvd'nin bir kopyasını alayım , iyi akıl verdin:) hero da ayrı bir masalsı film zaten, ne kadar güzeldi bak sen yazınca hatırladım onu da.
sevgiler...

  EKMEKÇİKIZ

30 Mart 2009 13:06

Bu film için yazmadan geçmemeliydim.
Çook güzl bir filmdir; ince, narin, üzerine titrenmesini hakeden insanlar gibi, adeta.
:))

  depo

1 Nisan 2009 10:28

zaten o başroldeki maggie cheung'un inceliği ve zerafeti beni bitirdi film boyunca. haset de etmiş olabilirim:)

  Kurtgozlu

8 Temmuz 2012 10:37

Bu yorum yazar tarafından silindi.